-
1 tepesine dikilmek
стоя́ть у изголо́вья -
2 tepe
пик (м) холм (м)* * *1) верши́на; верху́шкаağacın tepesi — верши́на де́рева
2) маку́шка, те́мяtepe damgası — анат. родничо́к ( у новорождённого)
tepe saçları dökülmüş — у него́ облысе́ла маку́шка
3) холм, со́пка; высота́; курга́н; приго́рок4) мат. верши́на угла́••- tepesi atmak
- tepeden bakmak
- tepesine binmek
- tepesinde bitmek
- tepesine dikilmek
- tepesinde havan dövmek
- tepesinde değirmen çevirmek
- tepesinden kaynar su dökülmek
- tepesinin tası atmak
- tepeden tırnağa süzmek
См. также в других словарях:
tepesine dikilmek — (birinin) başına dikilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük